Etkinlikler / Duyurular
-
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ GEZİSİ
15.01.202015 Ocak 2020 tarihinde 11. sınıf öğrencilerimizle Boğaziçi Üniversitesine gezi düzenlendi. 11. sınıf öğrencilerimiz üniversite ortamını tanıma fırsatı bulurken üniversite hazırlık çalışmalarının yoğun temposu içinde hem mola vermiş hem de üniversite ve bölümler ile ilgili bilgi edinmiş oldular. Gezide üniversitenin genel tanıtımı, kampüs turu, üniversite bölümlerinin tanıtımı, üniversitenin akademik ve sosyal yaşamı ile ilgili bilgi paylaşımı yapıldı. Bu gezinin öğrencilerimizi üniversite hazırlıkları aşamasında motive ettiği görülmüştür. -
KUNST DES REDENS ISTANBUL 2020 ALMANCA GÜZEL KONUŞMA YARIŞMASI
15.01.2020FMV Özel Işık Lisesi ev sahipliğinde, daha önce Işık Okulları arasında düzenlenen KUNST DES REDENS-Almanca Güzel Konuşma Yarışması'nın 11.si bu yıl 15.01.2020 tarihinde KUNST DES REDENS İSTANBUL 2020 adı altında okulumuzun Sacit Öncel Salonu'nda gerçekleştirilmiştir. Yarışmaya İstanbul çapında on dört anadolu lisesi ve özel liseden toplam on dört öğrenci katılım göstermiştir. Yarışmada öğrenciler hazırlandıkları bir konu hakkında beş dakika boyunca konuşmakta ve konuşmalarının sonunda jüri tarafından konuları ile ilgili sorulan soruları cevaplandırmaktadırlar. Jüri üyeliğini İstanbul Üniversitesi emekli profesörü ve Türk Alman Kültür İşleri Kurulu Derneği Başkanı Prof. Dr. Nilüfer Tapan‘ın, Alman Kültür Merkezinden (Goethe Institut) Ders Uzmanı Sibel Ocak‘ın ve Dil Kursları ve Sınavları Müdürü Gülhan Tezcan‘ın, ALKEV Almanca Bölüm Başkanı Christine Arabin Özarslan’ın ve Türk Alman Kitabevi sahibi Thomas Mühlbauer‘ın yaptığı ve 11. sınıflar kategorisinde toplam on dört öğrencinin katıldığı yarışmada dereceye giren öğrencilerimiz, konu başlıkları ve okul isimleri aşağıdaki gibidir: Birinci: Mirbey Bilgehan Küçükyıldız Konu: Meine Leidenschaft Okul: FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi İkinci: Ceren Cansın Alpu Konu: Ferien Okul: Gürlek Nakipoğlu Anadolu Lisesi Üçüncü: Neşem Çağketi Konu: Französisches Horn Okul: Nişantaşı Nuri Akın Anadolu Lisesi Seyircinin Seçimi Ödülü: Goncha Huseynzada Konu: Freizeit und Hobbys Okul: İstek Özel Bilge Kağan Anadolu Lisesi Öğrencilerimizi başarılarından dolayı kutlarız. -
YKS'DE BAŞARIYA DOĞRU
13.01.20207 Ocak 2020 tarihinde Sacit Öncel Salonunda lise son sınıf öğrencilerimizin velilerine yönelik “Yükseköğretim Kurumları Sınavı ve Destekleyici Anne Baba Tutumları” konulu bilgilendirme toplantısı yapılmıştır. Son sınıflar rehberlik öğretmeni Hanzade Özsu velilerimize üniversiteye geçiş sınavları hakkında bilgi verdikten sonra sınavlara kalan sürenin önemi ve bu sürede öğrencilerin yaşayabilecekleri duygular hakkında paylaşım yapmıştır. Anne babaların çocuklarının başarısını desteklemede önemli yeri ve sınavlara hazırlık sürecinde nelere dikkat edebilecekleri ile ilgili paylaşımlar yapmıştır. Toplantı sonunda velilerimizin görüş ve sorularını düzey müdür yardımcısı ve rehberlik öğretmeni cevaplamıştır. Öğrencilerimiz için oldukça kritik aylara girdiğimiz bu günlerde velilerimizle yapılan paylaşım toplantısı oldukça verimli ve keyifli geçmiştir. -
YKS'DE BAŞARIYA DOĞRU
10.01.20207 Ocak 2020 tarihinde Sacit Öncel Salonunda lise son sınıf öğrencilerimizin velilerine yönelik “Yükseköğretim Kurumları Sınavı ve Destekleyici Anne Baba Tutumları” konulu bilgilendirme toplantısı yapılmıştır. Son sınıflar rehberlik öğretmeni Hanzade Özsu velilerimize üniversiteye geçiş sınavları hakkında bilgi verdikten sonra sınavlara kalan sürenin önemi ve bu sürede öğrencilerin yaşayabilecekleri duygular hakkında paylaşım yapmıştır. Anne babaların çocuklarının başarısını desteklemede önemli yeri ve sınavlara hazırlık sürecinde nelere dikkat edebilecekleri ile ilgili paylaşımlar yapmıştır. Toplantı sonunda velilerimizin görüş ve sorularını düzey müdür yardımcısı ve rehberlik öğretmeni cevaplamıştır. Öğrencilerimiz için oldukça kritik aylara girdiğimiz bu günlerde velilerimizle yapılan paylaşım toplantısı oldukça verimli ve keyifli geçmiştir. -
Ebeveyn Gelişim Atölyesi
07.01.2020 -
SAKIP SABANCI MÜZESİ AVNİ LİFİJ SERGİ GEZİSİ
24.12.2019FMV Özel Işık Lisesi 9. sınıf öğrencileri ile 17 Aralık 2019 Salı günü Sakıp Sabancı Müzesi “AVNİ LİFİJ Çağının Yenisi” sergisine gezi düzenlenmiştir. Çağında yeniliklere öncü olmuş olan Avni Lifij’in ilk defa bu kadar kapsamlı bir şekilde sergilenen hayatı, poşadları ve resimleriyle öğrencilere sanat ve dönemin tarihiyle ilgili bilgiler verilmiştir. Tekniğiyle öne çıkan, bundan 100 yıl önce yaptığı eserlerle günümüz sanatına ışık tutan sanatçının, “Pipolu Adam: Sanatkârın Kendi Portresi”, “Mareşal Fevzi Çakmak’ın Portresi”, “Alegori”, “Sanatkârın Kendi Portresi” (son döneminde yaptığı), “İyi Gün-Kötü Gün” gibi uzun zamandır sergilenmemiş ve özel koleksiyonlardan daha önce hiç sunulmamış Avni Lifij eserleri öğrenciler ile incelenmiştir. Ardından soru-cevap şeklinde resimlerin konusu ve günümüze olan etkilerinin sanat eleştirisi yapılmıştır. SAKIP SABANCI MUSEUM AVNİ LİFİJ EXHIBITION TRIP A trip to Sakıp Sabancı Museum, hosting the exhibition “AVNİ LİFİJ The Modern of His Time ’’was organized with the participation of FMV Işık High School 9th grade students on Tuesday 17th December 2019. Background information about Avni Lifij, who was a pioneer of innovations in his era, detailed view of his life, pochades and paintings was given to the students besides the art and history of his era. The artist stood out with his technique and shed light on today’s art with the works he made 100 years ago. The exhibition enabled the students to view Avni Lifij paintings such as The Man with a Pipe: The Artist’s Self-portrait, Fevzi Çakmak’s Portrait, Allegory, The Artist’s Self-portrait which have not been exhibited for a long time or which have been in private collections and never exhibited before. Art criticism about the subject of the paintings and the effects of the art to the present took place via question and answer. -
YEKTA KOPAN SÖYLEŞİSİ
24.12.2019FMV Özel Işık Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü olarak düzenlemiş olduğumuz kültürel etkinlikler çerçevesinde yer alan Yekta Kopan Söyleşisi, 24 Aralık 2019 Salı günü, okulumuz Sacit Öncel Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. 10.sınıf öğrencilerimizin Türk dili ve edebiyatı dersi kapsamında okudukları “Sıradan Bir Gün” adlı eser üzerinden yürütülen söyleşide, öğrenciler yazarı kitap kapağı tasarımlarıyla karşıladı. Televizyon ve radyolarda seslendirme, sunuculuk ve oyunculuk da yapan sanatçı, çok yönlü kişiliğiyle de söyleşiye ayrı bir tat kattı. Öğrencilerimizin soruları ve yaptıkları kitap kapağı tasarımlarını sunuşlarıyla devam eden etkinlik, yazarın imza töreniyle sona erdi. -
II. KÜLTÜR – EDEBİYAT SEMPOZYUMU ÖZET BİLDİRİSİ
21.12.2019Okulumuz, “hayat boyu öğrenen” vizyonu ile Türk dili ve edebiyatı dersinin genel amaçları doğrultusunda “eğitim öğretim sürecinin önemli bir tamamlayıcısı olan akademisyen, yazar ve editörlerin Türk edebiyatının Doğu ve Batı edebiyatlarından nasıl etkilendiğini ve kendi eserlerini oluştururken bu etkileri ne oranda eserlerine yansıttıklarını paylaşacakları bir ortam yaratmak” amacıyla 21 Aralık 2019 Cumartesi günü Kültür–Edebiyat Sempozyumu düzenlemiştir. “Türk Yazınında Doğu-Batı Etkileri” başlığıyla bu yıl ikincisini düzenlediğimiz sempozyum; İstanbul genelindeki resmi, özel ortaokul ve lise Türkçe-Türk dili ve edebiyatı öğretmenleri ile öğrencilerinin katılımına açık olarak değerli yazar ve editörlerimiz Murat Yalçın, Tarık Şerbetçioğlu, Müge İplikçi, Sırma Köksal ve Latife Tekin’in konuşmacı olarak katkı sunmasıyla gerçekleşmiştir. Konuşmacılarımızın sunduğu katkılar aşağıda özetlenmiştir: MURAT YALÇIN “Türk Yazınında Doğu-Batı Etkileri” konulu sempozyumun açış konuşmacısı olan Murat Yalçın; konuşmasına edebiyatın bir dil sanatı olmasına vurgu yaparak başlamıştır. Dilin başlı başına coğrafyayı, tarihi, sosyolojiyi içerdiğinden söz eden yazar ardından Doğu-Batı meselesinin büyük bir sorun olduğunu fakat bizim edebiyatımızın da tam olarak bu meseleden sürdüğünü belirtmiştir. Dünya edebiyatı kavramını Goethe’nin Doğu-Batı Divanı ile ortaya attığını söyleyen Yalçın, konuşmasına Türk edebiyatının beslendiği kaynaklardan söz ederek devam etmiştir. Doğu-Batı arasında edebiyatı yayan ve bu yaygınlaşmanın gelişmesindeki unsurların matbaa ve posta olduğundan söz eden Yalçın, Türk edebiyatında yazılı edebiyatın gazeteyle geliştiğini belirtmiştir. Tanzimat Dönemi sanatçılarından Şinasi, Ahmet Mithat Efendi gibi isimlerin o dönemde hem gazeteci hem de çevirmen olduklarını vurgulamıştır. Çevirmenlik konusundan yola çıkarak Türk edebiyatında özellikle romanın Fransız edebiyatının etkisiyle geliştiğini belirten yazar; bir dilin edebiyatından etkilenmek için okuyucunun o dili bilmesine gerek olmadığını, okunan eserlerin yazarı söz konusu dilden etkilenmişse okuyucunun da bu etkiyi alacağından bahsetmiştir. Türk edebiyatındaki Doğu-Batı etkisinin dilin gelişimine ve canlı bir yapı olmasına bağlı olarak hâlâ süren bir konu olduğunu, dildeki etkinin bir dönem Arapça ve Farsça, bir dönem Fransızca, bir başka dönem de İngilizce olabileceğini belirten Murat Yalçın; bütün meselenin yaşayan toplumdan kopmadan, eleştirilere açık, hataları da görerek eldeki tüm unsurları harmanlayıp yeni sözler üretme çabasında olmak gerektiğini belirterek konuşmasını sonlandırmıştır. Son olarak “Türk edebiyatı Doğu’da mıdır, Batı’da mıdır?” sorusuna tekrar bakalım diyen Köksal, “Türkiye neredeyse tam da orada durmaktadır. Türkiye edebiyatı Türkiye’dedir. Türk edebiyatını hangi kafese koymak isterseniz koyun, nereye kapatmak isterseniz kapatın, Türk edebiyatı kendisi olarak oradadır.” diyerek konuşmasını tamamlamıştır. TARIK ŞERBETÇİOĞLU Doğu-Batı etkisinin tiyatro metinlerindeki etkisini ve bu metinlerin modern edebiyata yansımasını konu edinen Tarık Şerbetçioğlu, tiyatronun öneminden ve tarihi sürecinden bahsederek konuşmasına başlamıştır. “Meddah geleneği nereden geldi, şamanizm etkileri nelerdi?” sorularına cevap arayan Şerbetçioğlu, Anadolu insanının kültürel birikimi ile Orta Asya kültüründen getirdiklerimizi bir araya getirerek Doğu’nun tiyatro kültürümüze etkisinden bahsetmiştir. Batı’daki birçok yazınsal ürünün Doğu’daki hikâyelerin uyarlamaları olarak karşımıza çıktığını vurgulayan Şerbetçioğlu, Batılılaşmaya başladığımız Tanzimat Dönemi’nde Türk edebiyatının sadece Batı’dan değil Doğu’dan da ürünler aldığını belirtmiştir. Türk toplumunun birçok coğrafyadan etkilendiğini fakat bu etkileşimin ne olursa olsun bizden olan, bize yakın hissettiğimiz ürünler ile halka ulaşabildiğimizi söyleyen yazar, “Coğrafya neresi olursa olsun, insan ortaktır ve ortak konular işlenmiştir.” temasıyla konuşmasını sonlandırmıştır. MÜGE İPLİKÇİ Sempozyumun üçüncü konuşmacısı olan Müge İplikçi, Doğu-Batı romanında kadın kavramı üzerine bir konuşma gerçekleştirmiştir. Doğu topraklarında yetişmiş bir kadın olarak harem gerçeğinin ilgisini çektiğini, aslında değerlendirme yapılırken edebiyatımızı anlamlandırmanın sadece Doğu-Batı ayrımından yola çıkarak yapılmasının bir sonuç almakta bizi yetersiz bırakacağını, bunun ötesinde başka noktalara da bakmamız gerektiğini belirtmiştir. Bunun sadece Doğu ve Batı’yla açıklanamayacağını düşünen yazar, Handan romanından şu paragrafı okuyarak sözlerine devam etmiştir: “Ben kokmuş, iğrenilecek bir et parçasıyım. Değil cennet, cehennem bile beni kusup atmalı. Hava, deniz beni reddetmeli. Ruhumu hiçbir ahiret, hiçbir tanrı kabul etmemeli.” İplikçi, Halide Edip Adıvar tarafından 1912’de yazılan bu satırlarda sanatçının dönemin ruhuna hitap edecek bir yol aradığını ifade etmiştir. Geleneksel roman anlatısı yerine bu şekilde bir anlatı yolu seçen sanatçının belki de Batı ve Doğu arasında bir fikir oluşturmak istemiş olabileceğine değinmiştir. Mektup formunda postmodernizm tarzında yazılmış bu eserde farklı bir şey olduğundan bahseden İplikçi, oradaki kadın karakter Handan’ın kişiliğini anlatarak erkeklerle yarışabilecek, ayakları yere basan, kimseden yardım almadan var olabilen, Mustafa Kemal’in yolundan giden, analitik perspektife sahip bir kadın olan Handan karakterini yıkıma uğratan tek şeyin aşk olduğuna değinmiş; romanın sonunda böyle güçlü bir kadının aşk sebebiyle tımarhaneye kapatılması gerçeğini irdelemiştir. Bu irdeleme noktasında, Handan’ın toplumsal dayatmalarla bu duruma geldiği yargısını “Batı kültürünü almış olsan dahi, Doğu toplumunda yaşayan bir kadınsan buna göre yaşamayı göze al, aksi hâlde başına farklı şeyler gelir.” ifadesiyle bağdaştırmıştır. Halide Edip Adıvar’ın bu sonu bir anda verdiği bir kararla yazmadığını düşündüğünü, toplumda gördüğü gerçeklerin karakteri bu sona götürdüğünü belirten İplikçi; günümüzdeki eşitlik, özgürlük kavramlarına değinerek toplumumuzda bu kavramların içlerinin dolu olmadığı tezini savunmuş; topluma göre, yasa koyuculara göre, aileye göre, eşe göre özgür olmanın tam özgürlük olmadığını vurgulamıştır. Müge İplikçi son olarak günümüzde eli kalem tutan kadın yazarların nasıl bir özgürleşme mücadelesi verdiklerini, o satırları yazmak için nelerden vazgeçtiklerini, iyi bir yazar olabildiyse de kocası sayesinde olmuştur, denmesinin bizim nasıl bir coğrafyadan geldiğimizi çok net olarak gösterdiğini Yıkık Kentli Kadınlar eserinden de örnekleyerek sözlerini bitirmiştir. SIRMA KÖKSAL Edebiyatın Doğu-Batı ayrımı olmadan ortak bir öyküden yola çıkarak toplumsal değişmelerin etkisiyle insanların farklı kültürlerden parçalar getirerek oluşturduğu bir yapı olduğunu vurgulayan Sırma Köksal; konuşmasına edebiyatın toplum içindeki gelişmelerin, değişimlerin toplam bir ürünü olduğunu belirterek başlamıştır. Bugün dünyayı doğu ve batı olarak ayırdığımızda dünyadaki tüm güzellikleri görmek isteyebileceğimizi ve bunları kolay kolay tanıyamayacağımızı vurgulayan Köksal, “Gerek bilimsel gerek toplumsal yapıları neden dünyanın farklı yerlerinde görürüz?” sorusundan yola çıkarak tüm toplulukların kendine has bir özelliği olduğunu belirtmiştir. “Asya tipi tarzı”nın adının konulup içinin doldurulmadığını vurgulayan yazar, Türk kültürünün ne olduğu üzerine yeni bir kimlik arayışına girdiğimizi belirtmiştir. Köksal, “Biz kimiz?” sorusunun bizim topraklarımız edebiyatında fazlasıyla sorulduğu vurgusunu yapmıştır. LATİFE TEKİN “Türk Yazınında Doğu-Batı Etkileri” konulu sempozyumun son konuşmacısı olan Latife Tekin, Doğu-Batı meselesinin sadece edebiyatçılar için değil edebiyat tarihçileri için de çok önemli olduğunu belirterek konuşmasına başlamıştır. Özellikle gençlik yıllarında böyle bir konunun önemini çok fark etmediğini bu sebeple dünyayı kurtarmak amacıyla sınıf meselesi, insanların zor durumları, sermaye ile mücadele eden insanları yazmayı tercih ettiğini söylemiştir. Ayrıca, yazdığı eserlerde kendi evindeki dili kullanmak istemesinin de onun edebiyatında Doğu-Batı eksenini belirleyen önemli bir yön olduğunu belirterek o dönemlerde daha çok Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Fakir Baykurt, Bekir Yıldız, 1940-50 kuşağı öykücüleri ve politik bakış açısından dolayı Nazım Hikmet okuduğunu dile getirmiştir. Latife Tekin, ilk eserlerini yazmaya başladığı yıllarda roman ve tiyatronun tartışıldığını ve zaman zaman sözün masala geldiğini fakat onun da çok fantastik bulunduğunu belirtmiştir. Kendisinin de bu tartışmalardan etkilenerek Türk masalları okumaya başladığını ve böylece Doğu-Batı gerçeği ile karşılaştığını söylemiştir. Batı’daki roman ile Doğu’daki masalın o dönemlerde belirgin iki farklı tür olduğunu ve kendi eserlerini Doğu geleneğinden gelen masallara daha yakın bulduğunu vurgulamıştır. Latife Tekin, büyük kentlere göç etmiş kişileri anlatırken onların roman kahramanı olabilecek özellikte olmadığını fark ettiğini çünkü çevrilen eserlerin çoğunun Batı’dan yapıldığını ve bunların kendi edebiyat anlayışına çok uymadığını söylemiştir. Bu sebeple anlatacağı kişilerin özelliklerini gerçek saymaya karar vererek Sevgili Arsız Ölüm’ü yazdığını dinleyicilere aktarmıştır. Bu eserinde klasik roman tarzından farklı olarak yazarın nerede olduğunun hep tartışıldığını bu sebeple de eserin Doğu geleneğindeki masal anlatılarına çok yaklaştığını vurgulamıştır. Batı’daki romanın herkesin aksine yüceltilecek bir tür olmadığını, edebiyatımızdaki ilk romanların da yüceltilmemesi gerektiğini çünkü onların da çeviri eserler olduğunu söylemiştir. Ayrıca yazdığı Berci Kristin Çöp Masalları adlı eserinde de geçen gecekondu kavramının edebiyatımızda o zamana kadar hiç kullanılmadığını bunun bile edebiyatımızın yüzünün ne kadar Batı’ya döndüğünün göstergesi olduğunu dile getirmiştir. Latife Tekin konuşmasını bitirirken edebiyatımızı yüzü Batı’ya dönük şamanistik İslam özellikleri gösteren ama bu iki kavramı başarılı bir şekilde birleştirememiş bir edebiyat olarak tanımlamış ve dileğinin Batılı yanımızla geleneksel duygumuzu yani Doğu’yu yan yana getirebilmek olduğunu dile getirerek konuşmasını sonlandırmıştır. Bütün katılımcılarımıza teşekkür ederiz. Gelecek yıl yeni bir başlıkla hazırlayacağımız ve artık gelenekselleşen FMV Işık Lisesi Kültür-Edebiyat Sempozyumu’nun üçüncüsünde görüşmek üzere. -
134. YIL INTERCAMPUS VOLEYBOL TURNUVASI
17.12.2019Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Okullarının 134. Kuruluş Yıl Dönümü sebebiyle FMV Özel Işık Lisesinin ev sahipliğinde organize edilen “Intercampus Voleybol Turnuvası”, FMV Özel Işık Liselerinin katılımı ile gerçekleştirildi. Turnuvada, dört kampüsümüzden gelen öğrencilerimizden karma olarak oluşturulan, FMV tarihindeki önemli ve çok yönlü “Işıklı Kişilikler”in adlarından oluşan Nakiye Hanım Takımı, Attila İlhan Takımı, Hasan Tahsin Takımı ve Keriman Halis Takımı mücadele etti. Öğrencilerimizin kendi kampüslerinden olmayan Işıklı arkadaşları ile takım oluşturmaları, birbirilerini tanımaları ve yeni Işıklı dostluklar oluşturmalarını sağlarken sahada ortaya konan ortak mücadele tüm izleyenlere zevkli dakikalar yaşattı. 134th YEAR INTERCAMPUS VOLLEYBALL TOURNAMENT The Intercampus Volleyball Tournament, which was organized at the home of FMV Private Işık High School on the 134th Anniversary of the FMV Işık Schools, was held with the participation of FMV Private Işık High Schools. In the tournament, four teams which were a mix of students from our four campuses competed and named as follows: Team Nakiye Hanım, Team Attila İlhan,Team Hasan Tahsin and Team Keriman Halis who were important and sophisticated people in the history of FMV. While our students’ were teaming up with their friends from other campuses, they got to know each other which has led to the creation of new friendships.The spirit of competition between the teams made sure that a good time was had by all. -
BAŞARI STRATEJİLERİ EĞİTİMİ
17.12.20199. sınıf öğrencilerimizin liseye uyum süreçlerini kolaylaştırmak, akademik ve davranışsal gelişimlerini desteklemek amacıyla psikolojik danışman Hanzade Özsu tarafından sürdürülen "Başarı Stratejileri Eğitimi" tamamlanmıştır. 13-17 Aralık tarihlerinde yapılan 3. derste hedef belirleme ve motivasyon konuları çalışılmıştır. 5 Şubat tarihinde gerçekleştirilen dersler, iletişim becerileri ve stres yönetimi üzerine yapılmıştır. Oldukça kritik gelişim döneminde olan öğrencilerimize hem orta öğretimin getirdiği akademik yükleri taşımalarını hem de yeni sosyal hayatlarında sağlıklı ilişkiler kurmalarını kolaylaştıracak bilgi ve beceriler edinip deneyimlemelerini hedeflediğimiz eğitim programı sona ermiştir. Hedeflenen beceriler sınıf içi uygulamalarla ve bireysel çalışmalarla da desteklenmeye devam edilecektir. -
FMV ÖZEL IŞIK LİSESİ CAS KULÜBÜ OTİSTİK ÇOCUKLAR YILBAŞI YARDIM KERMESİ VE TOHUM OTİZM VAKFI GEZİSİ
17.12.2019FMV Özel Işık Lisesi Otizm Farkındalık Sosyal Sorumluluk Projesi’nin bir aşaması olarak FMV Özel Işık Lisesi CAS Kulübü öğrencileri tarafından, 17.12.2019 tarihinde okulumuzda otistik çocuklar yararına bir kermes gerçekleştirildi. Kermesten elde edilen gelir ile Tohum Otizm Vakfı’nda öğrenim gören öğrencilerin kırtasiye ihtiyaçları karşılanmıştır. FMV Özel Işık Lisesi CAS Kulübü öğrencileri, danışman öğretmenleri ve okul aile birliği başkanımız ile 20 Aralık 2019 tarihinde Şişli Tohum Otizm Vakfını ziyaret etmişlerdir. CAS Kulübü olarak, bu sosyal sorumluluk projesindeki amaç, günümüzde gitgide önemi artan otizm hakkında farkındalık yaratmak ve öğrencilerimizde sosyal sorumluluk bilincini geliştirmek olmuştur. -
FMV ÖZEL IŞIK LİSESİ MUN DELEGELERİ MCMUN 2019'DA
13.12.2019Ankara ODTÜ Geliştirme Vakfı Okulları tarafından 13-16 Aralık 2019 tarihleri arasında düzenlenen MCMUN Model Birleşmiş Milletler Konferansı’na 9 delege ile katılan MUN Kulübü öğrencilerimiz, Kanada ve Güney Kore’yi temsil etmişlerdir. "Reform İçin Bir Araya Gelmek ” başlıklı konferansta Zeynep Algün, Kanada elçisi olarak açılış konuşmasını yapmıştır. Geleceğimizin mimarları öğrencilerimizin 21. yüzyıl becerileri dahilinde, uyum içinde, yoğun tempoda bir arada çalışma becerilerini kazandıkları konferansta, özellikle MUN tecrübesi olan 10. Sınıf öğrencilerimiz Kaan Kuru ve Tuana Melek’in kulübe yeni katılan 9. sınıf öğrencilerimize verdiği destek takdire layıktır. MCMUN’da okulumuzu temsil eden Zeynep Algün, Ufuk Çelik, Tuana Melek, Kaan Kuru, Başak Soyhan, Duru Olgun, Sarp Yiğit İpek, Enise Defne Birsel ve Mercan Akın’ı kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz. MCMUN 13-16 DECEMBER 2019 MUN club of FMV Özel Isik Lisesi represented our school at this year’s MCMUN in Ankara from December 13-16th. The theme of MCMUN ‘19 was ‘United to Reform’, and could not be more appropriate to the times in which we live. With 8 student delegates representing Canada and South Korea as well as 1 student ambassador of Canada, this year’s conference showcased our students' ability to adapt, work together, dedicate themselves to hard work and showed the genuine motivation of everyone included to grow into young adults that will shape the future. We wish to congratulate our students; Zeynep Algün who represented us as Ambassador of Canada, Ufuk Çelik who was a Canadian delegate in GA 2, Tuana Melek who was a South Korean delegate and Duru Olgun who was a Canadian delegate in GA 3, Kaan Kuru who was a Canadian delegate of the Special Conference on United Nations Reform, Sarp Yiğit İpek who was a Canadian delegate in GA 4, E. Defne Birsel who was a Canadian delegate in ECOSOC, Mercan Akın who was a Canadian delegate in the Advisory Panel, and Başak Soyhan who was a Canadian delegate in GA5.