TOLGA GÜMÜŞAY

1972 yılında Gönenli babasının görev yapmakta olduğu Uzunköprü’de doğdu. Ortaöğrenimini 1990 yılında Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladı. 1994'te İstanbul Üniversitesi İşletme(İngilizce) Bölümünü bitirdikten sonra Marmara Üniversitesinde Örgütsel Davranış üzerine yüksek lisansını tamamladı. İlk romanı “6 Yıl Tam Pansiyon” 2001’de yayımlandı. “Hiç Kimsenin Kenti” adlı romanı İz TV tarafından belgeselleştirildi. 2012 yılında kendi çektiği fotoğraflara yazdığı öykülerle şekillenen “Kareli Öyküler” projesi dijital platformda geniş kitlelerle buluştu, üç ayrı kitap hâlinde yayınlandı, yabancı dillere çevrildi, Habitat TV ile ekranlara yansıdı, yazı atölyesi oluşturuldu. Çağdaş bir İstanbul yazarı olarak da tanınan Gümüşay, insanın varoluşuna ve yaşadığı kentin tüm zamanlarına karşı beslediği tutkuyu; akıcı üslubuyla roman ve öykülerine yansıtmaktadır.

Eserleri:

• 6 Yıl Tam Pansiyon (Roman, 2001)
• Pembe Tuvalet (Roman, 2004)
• Geleceği Görme Ortaklığı (Öykü, 2005)
• Keskin Naneli Öyküler (Öykü, 2006)
• Anormal (Roman, 2008)
• Hiç Kimsenin Kenti (Roman, 2010)
• Hazırlıksız (Roman, 2012)
• Kareli Öyküler (Öykü, 2017)
• Genç Kareli Öyküler (Öykü, 2018)
• İstanbul Kareli Öyküler (Öykü, 2018)
• İstanbul Maviyken (Roman, 2020)

• Veli (Roman, 2022)

PETER CAMENZİND- HERMANN HESSE

Sizlere çok sevdiğim Hermann Hesse’nin Peter Camenzind adlı ilk romanını önermek istiyorum.

Yazarın ilk gençlik yıllarına dair temel duygu, sorgulama ve iç çatışmalarını içten, akıcı, yer yer şiirsel bir üslupla aktardığı otobiyografik nitelikli bu yapıt, aynı zamanda Nobel ödüllü Hesse’yi tanınmış bir yazar hâline getiren kitaptır.

Bu eserle ben de ilk gençlik yıllarımda tanışmış ve benden yaklaşık bir asır önce yaşamış birinin ruhumun derinliklerine nasıl da çağdaşım pek çok fikir ve sanat insanından çok daha güçlü, güncel ve derinlemesine dokunabildiğine şaşırarak, iç dünyama ayna tutan satırlar arasında adeta büyülenerek gezinmiştim.

Camenzind’in ailesiyle, köyüyle, okulla, kent yaşamıyla, akranlarıyla, karşı cinsle ve doğayla ilişkilerini yer yer cesur başkaldırılarla, yer yer sevgi dolu kabullenişlerle aktaran roman; Hesse’nin bireycilik, romantizm ve hümanizm yüklü edebiyatının bana göre en saf ürünüdür.