Yeni Çıkan Kitaplar 2
Çanakkale Muharebeleri
Çanakkale Muharebeleri – Anlatım Ve Değerlendirme
Çanakkale Savaşı’nın stratejik, operasyonel ve taktik planlamaları hangi düşüncelerle yapıldı, nasıl uygulandı? İtilaf tarafı ve Türk tarafı savaşa nasıl hazırlandı, elindeki kuvveti nasıl kullandı, olanakları arasındaki orantısızlık, elde ettikleri sonuçlara nasıl yansıdı? Tek tek muharebelerde hangi dikkate değer olaylar yaşandı? Hayatını Çanakkale Savaşı’nın muharebe coğrafyasını adım adım incelemeye ve komutanından erine dek savaşa katılmış askerlerimizi isim isim araştırmaya adayan Şahin Aldoğan, yarım asırdır sürdürdüğü çalışmalardan süzdüğü değerlendirmeleri okurla paylaşıyor. Her bir çarpışmanın özetlenip İtilaf tarafı ve Türk tarafı olarak ayrı ayrı ve ayrıntısıyla değerlendirdiği kitapta, kafalarda soru işareti olarak kalmaya devam edenler dahil, birçok olaya ilişkin bilgi ve tecrübe dolu yorumlar okurla buluşuyor. Başta Mustafa Kemal olmak üzere kişisel inisiyatifleriyle yurt savunmasını kahramanlık düzeyine çıkararak bu zaferi bize armağan edenlerin anıları onurlandırılıyor.
Eski Bir Öğretmenin Anıları 1908-1940
Anıları ben yeraltındaki tarihsel kalıntılara benzetirim. Bir rastlantı sonunda eşilip deşilip ortaya çıkarılanlar ayıklanıp paklandığı zaman kiminin paslanıp işe yaramadığı görülür; kimileri de değerlendirilince bunlar, tarih dönemlerine yeni bir ufuk kurduğu gibi, kopuk, limeleşmiş yerlerine yamalar örer ve anlam bütünleyen güçler kazandırır. Sürüp giden teşviklerin baskı haline geldiği bir sırada, vaktiyle pek ağır ve ürkütücü koşullar içinde yürüttüğüm bir görevimin anılarını, sivri yanlarıyla ve o günleri yaşarcasına taze bir coşkunluk içinde ortaya koymuştum. “ Yahu, bunları niye yazmıyorsun? Yoksa eskinin karanlığı içinde küflenmeye bırakılacak kadar önemsiz mi sayıyorsun? Yaz dostum, yaz. Hem de hiç vakit geçirmeden başlamalısın.”
Bunları söyleyen Sabahattin Eyüboğlu idi.
Bu kitap, son dönem Osmanlı okullarında yetişmiş, Kurtuluş Savaşı’na on yedi yaşında gönüllü katılarak cepheye gitmiş, Bursa’da Yunan işgali altında öğretmenlik okumuş ve eşkıyanın ölüm tehditleri altında yirmi yaşında köy öğretmenliği yapmış Süleyman Edip Balkır’ın, Cumhuriyet’in ilk zamanlarında öğretmenlik ve müfettişlikle devam eden, ardından Eğitmen Kurslarına ve Köy Enstitülerine uzanan inanılmaz hayat hikâyesi…
Bir İmparatorluk Biyografisi
İhtilaller Çağında Osmanlı Yönetimi Ve Fenerliler
Osmanlı İmparatorluğu’nda 19. yüzyıla girilirken siyasette resmi kurumları ve din ayrımlarını aşan projeler oluşturmak için aile ve himaye ilişkilerini kullanan bireysel aktörlerin önemli bir ağırlığı vardı. Bu “uzun yüzyıl”ın ilk otuz yılında imparatorluğu sarsan ihtilaller sürecinde –1821’de başlayan ve 1832’de bağımsızlıkla sonuçlanan Yunan isyanı; 1826’da yeniçeriliğin kaldırılması ve bu ortamda Mısır’da Mehmed Ali Paşa’nın ciddi bir tehdit oluşturacak şekilde yükselişi– resmi iktidar aygıtının dışında kalsalar da söz edilen ilişkileri kullanarak Osmanlı “yönetişim” sistemi içinde yer almış bu aktörler de önemli roller oynadılar.
İsyanlar patlak verince, merkezi devlet suçlu olarak algıladıklarını ve ortaklarını cezalandırma politikasını benimsedi. Bunu yapınca, Fenerlilerin ve yeniçerilerin içinde yer aldıkları pek çok siyaset alanında bir güç boşluğu ortaya çıktı. Osmanlı devletinin restorasyonu ancak 1830’larda, yeni bir yönetişim düzenlemesiyle sağlanabildi. Bu yeni düzenlemede Büyük Güçler’in ağırlığı giderek daha çok hissedilirken, içeride de diplomasinin askeri güç karşısındaki önemi en azından Tanzimat döneminin sonuna kadar sürekli arttı. Babıâli de, devletteki merkezileşme çerçevesinde kendi kordiplomatiğini yeniden yapılandırıncaya kadar, Fenerlilerden yararlanmayı sürdürdü.
Christine M. Philliou, Fenerli elitin önemli bir üyesinin, Stefanos Vogoridis’in (1780-1859) mesleki kariyerinin farklı aşamaları üzerinden bu kritik döneme ışık tutarken, bir “Fenerli” biyografisini Osmanlı İmparatorluğu’nun bu belirleyici değişim sürecinin anlatısına, Bir İmparatorluk Biyografisi ’ne dönüştürüyor.