Yeni Çıkan Kitaplar
Duygularımız durmadan akan derelere benzer. Doğduğumuzda pırıl pırıl olan o berrak dereye attığımız her sıkıntı, her kaygı, her üzüntü rengini değiştirir, onu bulanıklaştırıp karartır.
Bütün güzelliğine ve ihtişamına rağmen, hayat huysuz ve bencildir. Huysuz bir hayatla mücadele etmek, iyi yaşayabilmek ciddi bir sanattır. O sanatı da hayat kendisi öğretir bize; onun sesini duyanları, özen gösterenleri, anlamaya çalışanları bilir. Ona bakışımızı, duyduğumuz hayranlığı, onunla mücadele etmekten vazgeçmeyeceğimizi hissettikçe bizimle başka türlü bir ilişki kurmaya başlar. Bize arkasını dönmez, unutmaz. İki kere vursa da üçüncüde öyle güzel şeyler yaşatır ki şaşırır kalırız.
Huysuz hayatla iyi geçinebiliyor, bunun için mücadele etmekten hiç yorulmuyor ve vazgeçmiyorsak, ne mutlu bize. Çünkü sadece bu mücadeleden hiç vazgeçmeyenlerin dereleri güneşte pırıl pırıl parlayarak akar.
Gülseren Budayıcıoğlu bir kez daha kendi “Kırmızı Oda”sının kapısını aralıyor ve orada biriken hikâyelerden seçtiklerini bizlerle paylaşıyor; “hayatın sesi”ni daha iyi duyup anlayabilelim diye.
Erişim Linki:
https://www.dogankitap.com.tr/kitap/hayatin-sesi
Zamanın ruhu “Kendini mümkün olduğu kadar parlat.” derken Doğan Cüceloğlu kendini hedef tahtasının tam ortasına yerleştirme cesareti gösterdi. “İyi insanlar da kötü şeyler yapabilirler”di. Yaşadığı acı veren deneyimler onu niyetinin saflığına ulaştırdı ve niyetinin saflığına ulaşmış bir insan olarak gönlünün muradını belirledi; “Hedefim, bu ülkede doğan her bir çocuğun çocukluğunu doya doya yaşamasına ve olabileceği en iyi insan olmasına yardımcı olmak.”
Bu murada hizmet için ülkesini bir ucundan öbür ucuna kadar dolaştı, farkına vardıklarını paylaştı. Zamanın sonlu olduğunun her an bilincinde olarak yazabildiği kadar yazdı. Şikâyet etmeyi değil; anlamaya çalışmayı ve emek vermeyi seçti. Bir çocuk kadar meraklı, neşeli ve niyetinin saflığı içinde… Bir bilim insanının sorumluluk bilinciyle… Sevgi ve umutla… Yalnız “göz önündeyken” değil, her an…
Göz göze geldiği her bir insanı tüm gönlüyle anlamaya çalışırken kalplerine dokundu; bu sevgiye ortak olan yalnız ailesi ve dostları değildi, arabasına bindiği taksi şoförü, seminer verdiği şirketin CEO’su, gittiği kafede çalışan garson, kendisiyle bir kere olsun röportaj yapan gazeteci, çalıştığı her bir ekip arkadaşı.
Doğan Cüceloğlu Anadolu’ydu. Doğan Cüceloğlu bizdi. Doğan Cüceloğlu her kesimden, her eğitim seviyesinden, her ideolojiden insan için ailenin bilge babası, bilge dedesiydi. Kutup yıldızımızdı.
İyi Ki/Bir Gönül İnsanı Doğan Cüceloğlu ile Anılar; onun göz göze geldiği insanlarda bıraktığı izlere, her birinin hâlinden nasıl anladığına, her daim içlerindeki iyiye ve gelişim potansiyeline nasıl odaklandığına dair hayat dersi niteliğindeki anılardan süzülenler. Bize bizi anlatan Doğan Cüceloğlu’na ve aynı ekipten hissettiği siz okurlarına, onunla anılar biriktirenlerden bir doğum günü armağanı. Öyle bir armağan ki ona dolu dolu bir teşekkür gibi…
Erişim Linki:
https://www.dr.com.tr/Kitap/iyi-ki-Bir-Gonul-insani-Dogan-Cuceloglu-ile-Anilar/Edebiyat/Turk-Gunluk-Ani/urunno=0001962804001